Modern insanlar analitik düşünmeye yatkındırlar. Bir problemle karşılaştıklarında konunun detaylarını ve problemin meydana geliş hikayesini anlamaya çalışırlar. Bu sayede onu daha kolay çözebileceklerini düşünürler. Aynı şekilde hayatta sürekli ayağımıza dolaşan sorunların, işyerinde çözemediğimiz konuların cevabını geçmişimizde bulabileceğimizi düşünmek popüler bir yaklaşımdır. Peki gerçekten öyle mi?
Örneğin sigaranın tiryakisi birini düşünelim. Sigaranın belli bir süre sonra akciğerlerinde ciddi bir tahribat yaratacaktır. Tedavi için gittiği doktor devam eden hastalığın kötüleşmemesi için elbette sigarayı bırakmasını önerecektir. Fakat mevcutta oluşan tahribatı iyileştirmek için doktorun uygulayacağı tedaviler ve vereceği ilaçlar bambaşkadır. Benzer bir şekilde çok şiddetli bir sesten korkup geçici kekemelik yaşayan bir çocuğun ailesine “bir daha korkutan bir sese maruz kalmasın, geçer” demeyiz. Kekemeliğini gidermek için terapistin uygulayacağı yöntemler olayın kökeni ile ilgili olmayacaktır.

Çözüm Odaklı Kısa koçluk (ÇOKK) yaklaşımında çözümün, sorunun kökeninden başka bir yerde olduğunu biliriz. ÇOKK yaşam koçu uzun uzun danışanının geçmişine girmeyi tercih etmez. Sorunun kökenine odaklanmak yerine zamanını sorunun çözümüne odaklanarak harcamayı tercih eder. Sunum yapmakta, topluluk önünde konuşmakta zorlanan bir danışanımızın ne kadar çekingen bir çocukluk geçirdiğini uzun uzun anlattırmak onu daha fazla yüreklendirmeyecektir. Danışanı bu konuda geçmişte hangi etkenin etkilediğini bilmek bugün nasıl çözüleceğini ayndınlatmaz. Bunun yerine danışanın istisnai de olsa başarılı olduğu örnekleri dinlemek bizi daha çok heyecanlandırır. Bu tip olumlu istisnalar bizim için değerlidir. İstisnalarla ilgi daha fazla bilgi için Faydalı İstisnalar yazımızı tavsiye ederiz.
Bir koça danışmaya ne zaman karar veririz? Bu konuda Koçlukta Zorluk ve Problem Ayrımı yazımızı okuyabilirsiniz.